Rüyalarınız Hangi Renk?

🦏Güney Afrika'da gergedan boynuzunu satmak için kaçak avcılar tarafından avlanan gergedanların sayısı her geçen gün artıyor. Buna bir çözüm üretmek isteyen korumacılar şaka gibi bir çözüm buldular. Gergedanların boynuzlarına radyoaktif peleter yerleştiriyorlar. Böylece bu boynuzlar herhangi bir ülkeye girerken radyoaktif madde alarmlarını tetikliyor ve satılamıyor. Ayrıca bu nükleer boynuzlar hayvana zararlı değilken, bu boynuzu tüketen insanlara zarar veriyor. 2008'den bu yana, 10.000'den fazla gergedan boynuzları için avlandı. Boynuzlar statü sembolü olarak görülüyor, kanser ilacı olarak kullanılıyor (bir hayrı yok) ve cinsel uyaran olarak kullanılıyor (bir hayrı olmadığı söyleniyor - yani arkadaşlar öyle dedi😀). Ezcümle radyoaktif gergedan boynuzuna dikkat edelim.

Selam! Bu e-postada gezmeyi sevenler için keyifli bilgiler var. Nomatto.com’da daha çok seçenek, daha çok macera seni bekliyor. @nomattosocial instagram hesabımızda da eğlenceli paylaşımlarımıza göz atmayı unutma! 👀

Kaan H. Bey, büyük çoğunluğun arasında siz de yer alıyorsunuz. Haftanın şanslılarını belirlediğimiz geçen haftanın anket sonuçlarına göre, sizinle beraber katılımcıların %60'ı örümcek ağına girmiş.

Bugün neler var?

• Rüyalarınız Hangi Renk?

• Su Altı Restoranı: Under

• Raylardaki Büyüleyici Manzaralar: 1 Numara

• Haftanın Filmi - Cep Herkülü: Naim Süleymanoğlu

• Günün Destinasyonu - Kuşadası

• Kısa Kısa Haberler

Rüyalarınız Hangi Renk?

Rüyaların renkli olmasının televizyon izlemekle ilgili olduğunu söylesek, ne dersiniz? Yapılan araştırmalara göre, 1960 yılından önce görülen rüyaların büyük bir kısmı siyah-beyazdı. Ancak televizyonun gelişimiyle birlikte bu oran değişmeye başladı.

Rüyaları hangi renkte gördüğünüzü hiç düşündünüz mü? 1900’lü yılların ortalarına kadar rüyaların %70’i siyah-beyaz olarak görülüyordu. Ancak televizyonun gelişimi, rüyalardaki renkleri de değiştirdi. Günümüzde rüyaların büyük bir kısmını renkli olarak görüyoruz. Bununla birlikte %12’lik bir kısım da hala siyah-beyaz görmeye devam ediyor. 25 yaş altında ise durum tamamen farklı. Onlar neredeyse rüyalarının tamamını renkli olarak görüyor.

Peki, bu gerçekten mümkün mü? Aslında mesele rüyaların renkli veya siyah-beyaz olması değil; önemli olan, onları nasıl hatırladığımız. Televizyon çağıyla birlikte, rüyaları hatırlama şeklimiz de değişti. Siyah-beyaz televizyon izleyenler rüyalarını genellikle siyah-beyaz hatırlarken, renkli televizyon izleyenler rüyalarını renkli olarak hatırlıyor.

Su Altı Restoranı: Under

Under, Norveç’in Lindesnes bölgesinde yer alan Avrupa’nın ilk, dünyanın ise en büyük su altı restoranı. Su seviyesinin beş metre altında yemek yiyeceğiniz bu yerde, deniz tabanının eşsiz görüntüsüyle karşı karşıya kalacaksınız.

Yüzme bilmeyenler için fikir biraz ürkütücü gelse de Kuzey Denizi’nin büyüleyici ekosisteminin keyfini çıkarırken endişeleriniz de kayboluyor. Geniş cam duvarlar sayesinde, denizin derinliklerinden geçen balıkları, deniz yosunlarını ve diğer deniz canlılarını yakından gözlemleme imkanı da sizinle olacak.

Restoranın mimarisi de deniz temasıyla uyumlu şekilde tasarlanmış. Dalgaların ve deniz altının doğal formlarından ilham alınarak yapılan iç mekan tasarımı size açıkça pahalı bir mekânda olduğunuzu hissettiriyor. Bir yemek ortalama 250 dolar civarında. Restoranın kapasitesi ise 40 kişilik. Yani hem yer bulması zor hem de pahalı ama eşsiz.

Raylardaki Büyüleyici Manzaralar - 1

Dünyanın dört bir yanında, etkileyici manzaralar eşliğinde trenle seyahat ediliyor. Hem nostaljik hava katan hem de huzurlu hissettiren bu yolculuklar, seyahatseverlerin sıklıkla tercih ettiği bir seçenek. Hatta aramızda sadece manzaranın tadını çıkarmak için özel olarak trenle seyahat edenler de var.

Bugün sizlerle yepyeni bir seriye başlayacağız. Dünyanın en güzel tren rotalarını keşfedeceğimiz bu seride, her hafta iki rota sizlerle olacak. Serimizin adı ise Raylardaki Büyüleyici Manzaralar.

İlk durağımız Kanada’daki Vancouver ile Banff arasından geçen Rocky Dağları Treni. Kanada’nın en güzel manzaralarını görebileceğiniz bu yolculuk sizi özel hissettirecek. Nisan-Ekim ayları arasında bulunan bu trende, Haziran ayına kadar etrafı karlı görmek mümkün. Haziran’dan sonra ise mavi ve yeşilin tonlarıyla bezenmiş doğanın güzellikleri sizi bekliyor. Oldukça lüks bir trende yapacağınız bu seyahatte, cam tavanlı vagonlar sayesinde hiçbir ayrıntıyı kaçırmayacaksınız.

Paylaşacağımız ikinci rotada ise İsviçre’nin Alpleri var. Glacier Ekspresi ile yılın her mevsimi harika manzaralar sunan bu doğa yolculuğunda, Zermatt-St.Moritz arasında yolculuk yapacaksınız. Dünyanın en yavaş ekspresi olarak da bilinen bu yolculuk 8 saat sürecek ve bu sürede 91 tünel ve 291 köprüden geçeceksiniz. Sayısız göl, akarsu, vadi ve kanyon da bu yolculukta sizinle gelecek. Bu arada trenin biletleri 2 ay önceden çıkıyor ve kısa bir süre içerisinde tükeniyor. Bu yüzden planınızı erkenden yapmanızı tavsiye ederiz.

🎥 Haftanın Filmi - Cep Herkülü: Naim Süleymanoğlu

Olimpiyat ateşinin yandığı, sporcularımızla gururlandığımız bugünlerde size Cep Herkülü: Naim Süleymanoğlu filmini öneriyoruz. Sadece Naim Süleymanoğlu’nun değil Bulgaristan’da yaşayan Türklerin de hikayesini bulacağınız filmde, Naim’in küçüklüğüne, Türkiye’ye iltica etmesine ve kırdığı dünya rekorlarına tanık olacaksınız. Olimpiyat heyecanını bir üst seviyeye çıkarmak için gelin birlikte Naim Süleymanoğlu’nun yolculuğunu izleyelim. 🎬

Yönetmen: Özer Feyzioğlu

Oyuncular: Hayat Van Eck, Yetkin Dikinciler, Gürkan Uygun

IMDB: 8.2/10

Rotten Tomatoes: %75

Tür: Biyografi

📍 Günün Destinasyonu - Kuşadası

Bugün, Türkiye’nin ilk turizm merkezlerinden biri olan Kuşadası’na gideceğiz. Deniz turizminin vazgeçilmez duraklarından biri olan Kuşadası, yaz aylarında en fazla turist çeken yerlerin başında geliyor. Muhteşem doğal güzellikleri ve eşsiz deniz manzaralarıyla yeşil ve maviye doyacağınız bu bölgede yazın keyfini doyasıya çıkaracaksınız.

Kuşadası’na vardığınızda, denizin tadını çıkarmak kuşkusuz en önemli önceliğiniz olacak. Adanın etrafında yer alan birbirinden güzel plajlarda, tertemiz ve masmavi suların keyfini yaşayacaksınız. Sevgi Plajı, Yılancı Burnu Plajı, Kuştur Plajı, Kadınlar Denizi Plajı ve Uzun Plaj bu konuda size önerebileceğimiz başlıca plajlar arasında yer alıyor.

Plajlardan sonra rotamızı, Türkiye’nin en güzel doğal alanlarından biri olan Dilek Yarımadası Milli Parkı’na çeviriyoruz. Yeşil ve mavinin iç içe geçtiği bu bölgede, doğanın sunduğu güzellikleri keşfedeceksiniz. Dünyada sadece burada görülen bitki türlerinden, 95 farklı familyaya kadar birçok eşsiz tür sizleri bekliyor. Geniş bir alanı kapsayan bu parkta, farklı koylarda da denizin keyfini çıkarmaya devam edebilirsiniz.

Dilek Yarımadası’na gitmişken hemen yakınındaki Zeus Mağarası’na da uğramamak olmaz. Adını mitolojideki gök tanrısı Zeus’tan alan mağarada mitolojinin bir parçası olduğunuzu hissedeceksiniz. Ayrıca deniz suyu ve dağdan gelen suyun karışmasından ötürü doğal bir maden suyuna sahip olan mağaranın çamurunun cilde iyi geldiği de söyleniyor.

Uğrayacağınız bir diğer nokta ise tarihi Güvercinada Kalesi olmalı. 16. yy’da ünlü Türk denizci Barbaros Hayrettin Paşa tarafından inşa edilen kalede, tarihi derinden hissedeceksiniz. Ayrıca akşamüstü giderseniz kalede nefis bir gün batımı manzarası da sizleri bekliyor olacak.

Kuşadası’na kadar gelmişken, Efes Antik Kenti’ne gitmenizi de tavsiye ederiz. Evet, Efes Antik Kenti İzmir’de. Ancak Kuşadası’na 20 dakikalık mesafede yer alıyor. Kenti ziyaret ederek, Efes Antik Tiyatrosu, Yedi Uyurlar, Meryem Ana Evi, Artemis Tapınağı ve Celsus Kütüphanesi gibi dünyaca ünlü tarihi kalıntıları görebilirsiniz.

Kuşadası’nda ne yenir? Kuşadası’nda önceliğinizi deniz ürünlerine verebilirsiniz. Karides, kalamar ve mezgit bu konuda size önereceklerimiz. Ayrıca, Aydın yöresine ait olan etli nohut yahnisi, incir uyutması ve kabak çiçeği dolması gibi yöresel lezzetleri de tadabilirsiniz.

Kuşadası gezi rotaları ve en güzel konaklama yerleri için nomatto.com’u ziyaret edebilirsiniz.🚶👟

📰 Kısa Kısa Haberler

• Barajda su çekildi, Altınapa Hanı ortaya çıktı.

• Osmanlı’nın Barış Sarayı’na hediyesi Aksaray’da restore ediliyor.

• Muğla’da Menteşeoğulları Beyliği döneminden sarnıç ortaya çıkarıldı.

Sizin için derlediğimiz yeni seyahat rotalarından, bulunduğunuz bölgeye en yakın lezzet duraklarından, bir sonraki yolculuğunuza çıkmadan önce “iyi ki okumuşum” diyeceğiniz bilgilendirici ve keyifli içeriklerden haberdar olmak için e-posta listemize abone olabilir, arkadaşlarınızla paylaşarak Nomatto’yu daha fazla kişiyle tanıştırmamıza katkı sunabilirsiniz.