Kasparov'dan AlphaGo'ya: İnsan Zekasının Bilgisayara Karşı Zaferi

Selam! Bu e-postada gezmeyi sevenler için keyifli bilgiler var. Nomatto.com’da daha çok seçenek, daha çok macera seni bekliyor. @nomattosocial instagram hesabımızda da eğlenceli paylaşımlarımıza göz atmayı unutma! 👀 

Bugün neler var?

• Kasparov'dan AlphaGo'ya: İnsan Zekasının Bilgisayara Karşı Zaferi

• Mısır’ın Gizemli Tapınağı: Karnak

• Newgrange

• Haftanın Filmi - Tick, Tick... Boom

• Günün Destinasyonu - Uşak

• Kısa Kısa Haberler

Kasparov’dan AlphaGo’ya: İnsan Zekasının Bilgisayara Karşı Zaferi

1996 yılında Garry Kasparov, dünya satranç şampiyonu olarak Deep Blue adlı bilgisayara karşı tarihi bir maç oynayarak büyük bir zafer kazandı. Deep Blue, saniyede 200 milyon hamle değerlendirebilen bir yapay zeka programıydı ve ilk oyunda Kasparov’a karşı galip gelmişti. Ancak Kasparov, soğukkanlılıkla mücadele ederek sonraki dört oyunda galip gelip, 3-1’lik bir skorla zaferini ilan etti. Bu zafer, onun satranç dünyasındaki egemenliğini pekiştirirken, yapay zekanın gücünü ilk kez geniş çapta duyurmuş oldu. Fakat 1997'de, Deep Blue’nun geliştirilmiş versiyonuyla karşılaştığında, bu sefer kaybetti ve bu mağlubiyet yapay zekada yeni bir dönemin başlangıcını oluşturmuş oldu. ♟️ 

Yapay zekanın oyunlardaki üstünlüğü, 2016 yılında bir kez daha sahneye çıktı. Google DeepMind tarafından geliştirilen AlphaGo, Go oyununda dünyanın en iyi oyuncularından biri olan Lee Sedol’u 4-1 gibi net bir skorla yenerek önemli bir başarıya imza attı. AlphaGo, derin öğrenme ve pekiştirmeli öğrenme yöntemleriyle eğitilmiş ve insan oyun verileriyle beslenerek kendi başına gelişmişti. Bu zafer, yapay zekanın karmaşık oyun stratejilerini nasıl insan zekâsını geçerek öğrenebileceğini ve bu alandaki potansiyelini gösterdi. Kasparov’un satrançta yaşadığı deneyim, AlphaGo’nun başarısı ile paralellikler gösteriyor; her iki olay da yapay zekanın insan zekâsını nasıl zorlayabileceğini gözler önüne serdi. Bugün, yapay zeka sadece oyun alanlarında değil, sağlık, finans, otomotiv ve daha pek çok sektörde devrim yaratmaya devam ediyor. Derin öğrenme ve doğal dil işleme gibi gelişmiş tekniklerle güçlenen yapay zeka, insan zekasını taklit etmekle kalmayıp, bazı alanlarda onu aşarak günlük yaşamda büyük değişimlere yol açıyor.

Mısır’ın Gizemli Tapınağı: Karnak

Karnak Tapınağı, Mısır'ın Luksor şehrinde yer alan ve dünyanın en geniş antik yapısı olma unvanına sahip muazzam bir tapınak kompleksi. Yapımı 2000 yıl boyunca süren bu devasa yapı, tanrı Amon Ra’ya adanmış ve Mısır’ın dini hayatının merkezlerinden biri olmuş. Tapınağın en etkileyici bölümlerinden biri, 134 büyük sütunla desteklenen ve oldukça ihtişamlı bir atmosfer sunan Büyük Hipostil Salonu. Ayrıca, tapınak duvarlarındaki kabartmalar ve yazıtlar, firavunların zaferlerini ve Mısır’ın dini inançlarını gözler önüne seriyor. Karnak, yalnızca büyüklüğüyle değil, aynı zamanda eski Mısır medeniyetinin zengin tarihini ve kültürünü anlatan önemli bir arşiv işlevi de görüyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan bu tapınak, Mısır'ın en büyük açık hava müzesi olarak kabul edilen Luksor’da bulunuyor ve her yıl binlerce turistin ilgisini çekiyor.

Newgrange

Newgrange, İrlanda’nın en ilginç tarih öncesi yapılarından biri ve M.Ö. 3200'lere kadar uzandığı tahmin ediliyor. İlk kez 1699 yılında fark edilmiş ve başlangıçta bir mağara sanılmış. Zamanla, aslında bir mezar alanı olduğu düşünülmüş, ama en sonunda bu yapının astronomik bir işlevi olduğu anlaşılmış. Özellikle kış gündönümünde, güneş ışığının tam olarak yapının iç kısmına girmesi, oradaki taşların belirli bir şekilde yerleştirilmesinin ardında ne kadar ileri bir astronomik bilgi yattığını gösteriyor.

Newgrange’ın mimarisi gerçekten etkileyici. Yuvarlak bir tepe şeklinde, taşlarla çevrili ve üstü toprakla kaplı bu yapı, çevresindeki diğer mezar höyüklerinden oldukça farklı. Ancak, tıpkı çoğu tarih öncesi yapıda olduğu gibi, bu anıtın nasıl inşa edildiğine dair net bir bilgi yok. Yine de Newgrange, eski insanların sadece mezar inşa etmekle kalmayıp, aynı zamanda gökyüzünü ve zamanın döngülerini ne kadar derinlemesine incelediklerini gösteriyor.

🎥 Haftanın Filmi - Tick, Tick… Boom

Tick, Tick... Boom, genç yaşta büyük bir esere imza atmayı hayal eden bir müzikal bestecisinin içsel mücadelesini konu alıyor. Jonathan Larson, 20'lerinin sonlarına yaklaşırken zamanın nasıl geçtiğini, aşkı ve arkadaşlıkları sorgularken, bir yandan da “Rent” gibi dev bir projeyi yaratma baskısıyla boğuşuyor. Andrew Garfield’ın, Larson’ı canlandırarak izleyiciye gerçekten duygusal bir yolculuk yaşatması, filmi özel kılan unsurlardan. Jonathan’ın hayatta kalma mücadelesi, sadece büyük bir başarı peşinden koşarken değil, aynı zamanda insan ilişkilerinin ve zamanın değerini anlamaya çalışırken de kendini gösteriyor.

Yönetmen: Lin-Manuel Miranda

Oyuncular: Andrew Garfield, Alexandra Shipp, Stephen Sondheim

IMDB: 7.5

Rotten Tomatoes: %88

Tür: Biyografik, Müzik

Günün Destinasyonu - Uşak

Uşak, tarih ve doğayla iç içe bir şehir. Eğer geçmişe dair izler arıyorsanız, şehrin sokaklarında gezinirken kendinizi zaman tünelinde gibi hissedeceksiniz. Şehirdeki tarihi yapılar ve doğal güzellikler, bir taraftan sizi geçmişe götürürken, bir taraftan da doğal zenginlikleriyle büyülüyor. İşte Uşak’ta gezilecek bazı harika yerler…

Başlamak için en güzel noktalardan biri, Tarihi Bedesten Çarşısı. Burası, şehrin kalbinde yer alıyor ve tarihi dokusunu kaybetmeden günümüze kadar gelmiş. Eski zamanlarda el dokuması halılar, gümüş takılar, eski hediyelikler satılırmış burada. Şimdi de biraz nostaljik bir atmosferde alışveriş yapabileceğiniz, vakit geçirebileceğiniz bir yer. Dükkanlar ve pasajlar arasında yürürken, şehri keşfetmenin tadını çıkarabilirsiniz.

Daha sonra, Paşa Hanı’na uğramak kesinlikle tavsiye ediyorum. Bu tarihi han, Osmanlı döneminden kalma, hala canlı ve işlek bir yer. İçerisi oldukça büyüleyici; geleneksel taş yapılar, minik dükkanlar ve kafelerle dolu. O eski zamanların havasını soluyarak, bir çay içmek, belki de yöresel bir tatlı atıştırmak harika bir fikir olur.

Tarihi Uşak Evleri de gezilecek yerler listenizde olmalı. Bu evler, Uşak’ın geçmişini yansıtan en güzel örneklerden. Kendine has mimarileriyle, zamanında buradaki yaşamı gösteriyorlar. Eski evlerin bahçeleri, taş duvarları ve o zamanlardan kalan yapılar, şehirde gezinirken size nostaljik bir yolculuk yaptırıyor.

Şehirden biraz uzaklaşıp doğayla baş başa kalmak isterseniz, Taşyaran Vadisi’ni görmelisiniz. Burada doğanın gücünü ve huzurunu hissedebilirsiniz. Taşlarla dolu vadinin içerisindeki yürüyüş yolları, doğal güzellikler arasında kaybolmak isteyenler için ideal. Vadideki manzara da adeta büyüleyici; doğayla iç içe, her adımda farklı bir manzarayla karşılaşabilirsiniz.

Eğer antik kentleri seviyorsanız, Blaundus Antik Kenti’ni kaçırmamalısınız. Uşak’a yakın bir konumda bulunan bu antik kent, tarihseverler için harika bir keşif noktası. Blaundus, Roma ve Bizans dönemlerinden kalma kalıntılarla dolu bir yer. Antik tiyatro, taş yapılar, eski kalıntılar arasında dolaşmak, bir zamanlar burada yaşamış olan insanların izlerini takip etmek oldukça ilginç bir deneyim.

Son olarak, Karahallı Clandıras Su Kemeri’ni ziyaret etmeden olmaz. Clandıras Su Kemeri, Roma dönemine ait bir mühendislik harikası. Yüksek taş kemerleriyle, doğanın tam ortasında kendini gösteriyor. Hem tarihi hem de görsel olarak etkileyici olan bu yapıyı görmek, geçmişin izlerini takip etmek için mükemmel bir fırsat.

Uşak, zengin mutfağıyla da dikkat çekiyor. Şehirde denemeniz gereken tatlar arasında demir tatlısı, şehrin geleneksel tatlarından biri olup, tatlı severler için mutlaka tadılması gereken bir lezzet. Pirinç köfte ise, Uşak’a özgü, nefis baharatlarla yoğrulmuş pirinçli köftesiyle hem pratik hem doyurucu bir seçenek. Cendere tatlısı da yoğun şerbetiyle oldukça tatlı bir deneyim sunarken, alacatene ise yöresel hamur işi tatları arasında öne çıkıyor.

Uşak gezi rotaları ve en güzel konaklama yerleri için nomatto.com’u ziyaret edebilirsiniz.🚶👟

Kısa Kısa Haberler

• Denizin çekilmesiyle 2 bin 500 yıllık limanın kalıntıları ortaya çıktı

• Troya'nın hikayelerini yapımı 15 yıl süren minyatürlere yansıttılar

• Leonardo da Vinci'nin çizdiği gizemli tüneller 500 yıl sonra keşfedildi

Sizin için derlediğimiz yeni seyahat rotalarından, bulunduğunuz bölgeye en yakın lezzet duraklarından, bir sonraki yolculuğunuza çıkmadan önce “iyi ki okumuşum” diyeceğiniz bilgilendirici ve keyifli içeriklerden haberdar olmak için e-posta listemize abone olabilir, arkadaşlarınızla paylaşarak Nomatto’yu daha fazla kişiyle tanıştırmamıza katkı sunabilirsiniz.